Tether, Yeni Stablecoin Yasası Kapsamında ABD’de Genişlemeyi Planlıyor

GENIUS Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, stablecoin’ler için net kurallar getirilmiş oldu ve Tether artık ABD’deki faaliyetlerini artırmaya hazırlanıyor. Uzun süredir ABD düzenlemelerinin dışında faaliyet gösteren şirket için bu, önemli bir dönüm noktası. Tether’in yeni hedefi, düzenlemelerle desteklenen bir şekilde kurumsal odaklı ABD pazarına girmek.

Detaylar henüz sınırlı olsa da bu adım, gelişmekte olan ve gelişmiş pazarlarda stablecoin talebinin artmasıyla geliyor. Tether, ABD’deki faaliyetlerinin ödemeler, mutabakatlar ve alım-satım altyapısı gibi kurumsal hizmetlere odaklanacağını söylüyor.

Tether ABD’li Kurumlara Yöneliyor

Tether CEO’su Paolo Ardoino, 23 Temmuz’da Bloomberg’e verdiği röportajda şirketin ABD’deki kurumsal müşterilere yönelik bir strateji oluşturma sürecinde olduğunu doğruladı. Daha önceki ABD girişimlerinden farklı olarak bu seferki adım, düzenleyici uyumluluk ve uzun vadeli altyapı hedeflerine dayanıyor.

“ABD iç pazar stratejimizi oluşturma sürecinde önemli ilerlemeler kaydettik,” diyen Ardoino, odaklarının bireysel kullanıcılar değil, finansal kurumlara yönelik hizmetler olduğunu açıkladı. Bu hizmetler arasında dijital ödemeleri kolaylaştırmak, bankalar arası mutabakatları hızlandırmak ve alım-satım ortamlarını geliştirmek yer alıyor.

Kurumsal odaklanma kararı, stablecoin’lerin karmaşık finansal işlemlerde artan kullanım talebini yansıtıyor. ABD dolarına sabitlenen stablecoin’ler, dalgalı kripto paralara kıyasla fiyat istikrarı ve likidite sağlıyor. Tether’in bu stratejisi, dijital varlıkların geleneksel finansal hizmetlere entegrasyonunun bir parçası olarak öne çıkıyor.

Yine de, Tether’in kendisini tamamen düzenlenmiş bir şirket olarak konumlandırma konusunda temkinli davrandığını belirtmekte fayda var. Kısa süre önce halka arz edilen USDC’nin ihraççısı Circle’ın aksine, Tether halen halka açılmaya direnç gösteriyor. Şirket yönetimi, özel kalmanın daha fazla esneklik ve daha az dikkat dağınıklığı sağladığını savunuyor.

GENIUS Yasası, USDT İçin Yeni Bir Yol Açıyor

Tether’in bu açıklaması, Başkan Donald Trump’ın GENIUS Yasası’nı imzalamasının ardından geldi. Bu yeni yasa, stablecoin’leri ABD’de resmi olarak tanıyor ve ihraççılar için rezervler, denetimler ve kara para aklamayı önleme gibi kurallar belirliyor.

ABD'deki karmaşık ve çakışan düzenlemelerin ardından bu yasa, kripto şirketlerinin ülkede daha açık şekilde faaliyet göstermesinin önünü açıyor. Artık lisanslı şirketler, ödemeler ve finansal hizmetlerde kullanılmak üzere stablecoin ihraç edebilecek. Bu da Tether gibi firmalar için daha net bir yasal çerçeve anlamına geliyor.

Ancak bu erişim daha sıkı denetimle gelecek. Tether’in ABD’de büyüme planları; düzenli denetimler ve rezervleriyle ilgili şeffaf raporlamalar gibi katı kurallara uymasına bağlı olacak. Şirket, 2021 yılında dolar rezervleriyle ilgili yanıltıcı bilgi verdiği iddiaları nedeniyle 60 milyon dolar ceza ödemişti. O zamandan beri faaliyetlerinin çoğunu El Salvador gibi kripto dostu ülkelere taşımıştı.

Şimdi ise Tether, daha şeffaf bir yaklaşımla geri dönmeye hazır görünüyor. Şirketin ABD merkezli denetim firmalarıyla görüşmeler yürüttüğü ve daha yüksek açıklık standartlarına uygun, ABD’ye özel bir stablecoin versiyonu başlatabileceği bildiriliyor.

Küresel Büyüme, ABD Stratejisiyle Paralel İlerliyor

Tether ABD pazarına dönüşü değerlendirirken, uluslararası operasyonları şirketin genel stratejisinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Özellikle ekonomik istikrarsızlık yaşayan ülkelerde dolar destekli dijital varlıklar, zayıf para birimleri veya geleneksel bankacılık hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle büyük ilgi görüyor. Bu bölgelerde USDT, yerel paralara pratik bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Aynı zamanda gelişmekte olan ve gelişmiş pazarlar arasındaki fark da azalıyor. Stablecoin’lerin daha geniş kabul görmesiyle birlikte, Tether’in güncellenmiş düzenlemelerle ABD pazarına girmesi radikal bir değişiklikten çok, doğal bir ilerleme gibi görünüyor.

Stablecoin dışında Tether, başka sektörlerde de varlık göstermeye başladı. Şirket, ABD bağlantılı Bitcoin madencisi Bitdeer’e yatırım yaptı ve biyoteknoloji ile medya alanlarına da ilgi gösterdi. Bu adımlar, Tether’in uzun vadede daha geniş kapsamlı bir dijital finans kuruluşuna dönüşme planlarını işaret ediyor.

Yine de, USDT hâlâ Tether’in amiral ürünü konumunda ve işlem hacmine göre dünyanın en çok kullanılan dijital varlığı. Dolaşımdaki miktar 163 milyar doları aşmış durumda. Eğer ABD’de düzenleyici onay alınırsa, kurumsal talep bu rakamı daha da yukarı çekebilir.

Tether’i Sırada Ne Bekliyor?

Tether’in ABD’ye yönelik genişleme planı, daha güçlü düzenleyici uyum ve kurumsal odaklılık açısından önemli bir adım. GENIUS Yasası sayesinde, Tether artık ödemeler, mutabakatlar ve alım-satım alanlarında daha şeffaf bir şekilde büyüme şansına sahip.

Küresel ölçekte, özellikle gelişmekte olan pazarlarda büyümeye devam eden Tether’in bu yeni ABD stratejisi, stablecoin’lerin finansal araç olarak güven kazandığını gösteriyor. Şirketin bu yeni ortama ne kadar iyi uyum sağlayacağı, kripto sektöründeki geleceğini şekillendirecek.