Avrupa Dijital Euro için Ethereum veya Solana’yı Düşünüyor

Avrupa, ABD’nin stablecoin düzenlemelerindeki hızlı adımlarından etkilenerek dijital euro planlarını ilerletiyor. Washington’daki Genius Yasası, stablecoin’ler için kurallar belirleyerek AB yetkililerini dijital euro planlarını yeniden düşünmeye zorladı. Dijital euro 2021’den beri tartışılıyor, ancak ABD’deki son gelişmeler teknoloji, gizlilik ve rekabet konularında yeni soruları gündeme getirdi.

ABD Stablecoin Yasası Avrupa’yı Harekete Geçiriyor

Temmuz ayında Başkan Donald Trump tarafından imzalanan Genius Yasası, dolar ile sabitlenmiş token’ların ihracının tamamen likit varlıklarla desteklenmesini ve lisans ile raporlama kurallarına uymasını zorunlu kılarak yeni bir standart oluşturuyor. Düzenleyiciler için asıl zorluk, tüketiciyi korurken inovasyonu engellememek.

Avrupa yetkilileri bu gelişmeleri yakından izliyor. Eğer ABD çerçevesi küresel bir etki kazanırsa, euronun uluslararası dijital ödemelerdeki rolü zayıflayabilir. ABD stablecoin’lerinin yaygın benimsenmesi, sınır ötesi işlemleri euro temelli kanallardan uzaklaştırabilir.

Bu aciliyet duygusu, Brüksel’in kendi dijital para çerçevesi üzerinde çalışmalarını hızlandırmasına yol açtı. Proje daha önce temkinli ilerlerken, politika yapıcılar şimdi daha hızlı uygulama yollarını araştırıyor ve önceki tasarım kararlarını yeniden değerlendiriyor. Genel endişe, AB’nin dijital finans arenasında geride kalma lüksünün olmamasıdır.

Açık Blockchain ve Özel Defter

Tartışmada kilit soru, dijital euronun Ethereum veya Solana gibi açık bir blockchain üzerinde mi yoksa yalnızca Avrupa Merkez Bankası tarafından kontrol edilen özel bir defterde mi çalışması gerektiğidir. Bu kararın hem teknolojik hem de jeopolitik sonuçları vardır.

Açık blockchain’i savunanlar, bunun daha geniş dolaşımı destekleyebileceğini, inovasyonu hızlandırabileceğini ve euronun küresel dijital varlık olarak rolünü güçlendirebileceğini öne sürüyor. Eleştirmenler ise, açık ağların hassas işlem bilgilerini açığa çıkarabileceğini ve vatandaşlar için gizlilik riskleri oluşturabileceğini belirtiyor.

Öte yandan, ECB tarafından yönetilen özel bir sistem, Çin’in dijital yuan’ında olduğu gibi diğer merkez bankalarının modellerini takip eder. Daha sıkı kontrol sağlar, ancak euro bölgesinin dışındaki benimsenmeyi azaltabilir. Yetkililer, platform seçiminin euronun rekabet gücünü yıllarca etkileyeceğinin farkında olarak bu dengeyi dikkatle değerlendiriyor.

Euronun Küresel Genişlemesi

Dijital euro, nakdi desteklemek, ödeme sistemlerini modernize etmek ve Avrupa’nın merkez bankası parasına erişimini korumak için tasarlanıyor. Ancak yapısı, yurt içi kolaylığın ötesinde, euronun uluslararası rolünü de etkileyebilir. Şu anda Avrupa dışı şirketler euro bölgesi ödeme işlemlerinin yaklaşık %68–72’sini gerçekleştiriyor; bu da yabancı ağlara güçlü bir bağımlılık olduğunu gösteriyor.

Bazı politika yapıcılar, açık blockchain kullanmanın euronun küresel erişimini güçlendirebileceğine ve uluslararası dijital finans alanında konumunu sağlamlaştırabileceğine inanıyor. Diğerleri ise, açık ağların Avrupa’nın uzun süredir kaçınmaya çalıştığı siber saldırılar ve finansal istikrarsızlık gibi riskleri beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.

Bu tartışma, günümüz para politikasındaki daha geniş bir zorluğu ortaya koyuyor: ulusal kontrol, inovasyon ve uluslararası etkiyi dengelemek. ABD dijital para ajandasını zaten ilerletmişken, Avrupa’nın yaklaşımının hem güvenli hem de küresel ölçekte rekabetçi olmasını sağlamak gerekiyor.

Dijital Euronun Geleceği

ABD’deki stablecoin düzenlemelerindeki hızlı gelişmelerle şekillenen Avrupa’nın dijital euro yolculuğu artık her zamankinden daha acil. Ethereum veya Solana gibi açık bir blockchain ile ECB tarafından yönetilen özel bir defter arasındaki seçim kalıcı etkiler yaratacak. Sonuç olarak, Avrupa’nın önümüzdeki aylarda alacağı kararlar, dijital euronun sadece yurt içinde nasıl çalışacağını değil, uluslararası arenada nasıl bir rol oynayacağını da belirleyecek.