
Dubai’nin Yeni Kripto Stratejisi, Asya’nın Hakimiyetine Meydan Okumayı Hedefliyor
Dubai, dünyanın bir sonraki kripto başkenti unvanı için önde gelen Asya piyasalarıyla rekabet etme çabasında istikrarlı bir ilerleme kaydediyor. Son yıllarda sadece blockchain girişimlerini çekmekle kalmayıp, dijital finansın önemli bir merkezi haline gelerek kendini geliştirdi. Bugün Dubai, Asya’nın kripto merkezlerinin yanında durmayı hedefleyen uzun vadeli bir plan şekillendiriyor.
BAE’nin Kripto Büyüme Stratejisinin Arkasındaki Vizyon
Dubai’nin stratejisi, genel ekonomisiyle aynı fikir üzerine kuruludur: yatırım çekmek, güçlü bir altyapı kurmak ve küresel bir merkez olmak. Egemenlik fonları ve devlet projelerinin desteğiyle BAE, blockchain ödemelerinden merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamalarına kadar Web3 teknolojisine yatırım yapıyor.
Kripto, kısa ömürlü bir trend olarak görülmüyor; Dubai’nin dijital dönüşümünün bir parçası olarak kabul ediliyor. Dubai Blockchain Strategy 2030 ve Virtual Assets Regulatory Authority (VARA) gibi programlar, hem uluslararası şirketler hem de yerel girişimler için bir yapı oluşturdu. Büyük borsalar artık şehirde faaliyet gösteriyor ve bu da artan küresel güveni gösteriyor.
Dubai’nin gerçek gücü, kültürü finansla birleştirme şeklidir. Emirlik, dünya genelindeki 1,9 milyar Müslüman’a ulaşacak Şeriata uygun dijital finansta lider olmayı hedefliyor. Bu alan, Asya’nın kripto liderleri tarafından hâlâ büyük ölçüde keşfedilmemiş durumda ve Dubai’ye kolayca kopyalanamayacak bir avantaj sağlıyor.
Dubai ayrıca pratik bir yaklaşım benimsiyor. Vergisiz emlak piyasası, yatırımcıların lüks evlerin hisselerini transfer vergisi ödemeden alabileceği bir mülk tokenizasyonu deneme alanına dönüştü.
Dubai, Asya’ya Karşı Nasıl Duruyor?
Dubai’nin büyük hedefleri var, ancak güçlü bir rekabetle karşı karşıya. Hong Kong ve Singapur, olgun düzenlemeleri, derin piyasaları ve uzun süreli güvenilirlikleri sayesinde hâlâ güçlü. Özellikle Hong Kong, Çin’in finansal kaynaklarının desteğiyle kripto için bir test alanı olarak işlev görüyor.
Dubai’nin düzenlemeleri daha az birleşik. Kripto, her biri kendi kurallarına sahip olan VARA, ADGM ve DIFC tarafından denetleniyor. Bu durum, uluslararası yatırımcılar için Hong Kong veya Singapur’a kıyasla uyumluluğu zorlaştırabiliyor.
Maliyetler başka bir sorun. Dubai’de kişisel gelir vergisi yok ve kurumlar vergisi düşük, ancak şirketler hâlâ çeşitli ücretler ve Emiratizasyon istihdam gereksinimleriyle karşı karşıya. Girişimciler, LinkedIn ve kripto forumlarında Dubai’nin iş dostu olduğunu belirtmiş olsa da zorluklardan muaf olmadığını vurguluyor.
Yine de Dubai’nin gücü esnekliğinde yatıyor. Hong Kong’un Pekin’in kurallarına uyması veya Singapur’un küçük ölçekli sınırlamalarıyla karşılaştırıldığında, Dubai politikaları hızlıca uyarlayabiliyor. Sistemi, tüm piyasayı riske atmadan düzenleyici deneyler yapılmasına imkan tanıyor.
Hong Kong Neden Rakiplerinin Önünde Kalıyor?
Şu anda Hong Kong, Asya’nın önde gelen kripto merkezi konumunda. Küresel Finans Merkezleri Endeksi’nde New York ve Londra’dan sonra üçüncü sırada yer alıyor ve güçlü bir altyapıya, yetenekli iş gücüne ve yatırımcı güvenine sahip. 11. sırada yer alan Dubai, yalnızca servetin olgun bir piyasa yaratmadığını gösteriyor.
Hong Kong’un gücü, derin likiditesinden ve Çin’in küresel planlarındaki rolünden geliyor. Pekin, şehirden kripto akışlarını yönetiyor; paranın serbestçe hareket etmesine izin verirken dolaylı kontrolünü sürdürüyor. Bu yılın başlarında, Trump ailesi dahil bazı tanınmış ABD yatırımcılarının, Çin’in kripto rezervleriyle bağlantılı fırsatları incelemek için Hong Kong’u ziyaret ettiği bildirildi; bu durum şehrin etkisini, gerilim dönemlerinde bile gösteriyor.
Çin, dijital varlıkları stratejik bir araç olarak görüyor, ABD ise daha temkinli. Likiditeyi Hong Kong üzerinden yönlendirerek Pekin, küresel kripto fiyatlarını etkileyebilir ve dalgalı dönemlerde piyasaları stabilize edebilir. Dubai, servetine rağmen bu koordinasyon seviyesine ulaşabilmiş değil.
Yine de Hong Kong, artan rekabetle karşı karşıya. Orta Doğu ve Afrika’daki faaliyetler yavaş yavaş Dubai’ye kayıyor. Emirliğin Afrika fintech şirketleri ve Körfez yatırımcılarıyla olan ortaklıkları, bölgesel etkisini artırıyor ve istikrarlı bir büyümeye işaret ediyor.
Dubai’nin Geleceği Ne Olacak?
Dubai, küresel kripto piyasasında ciddi bir rakip olarak konumlanıyor. Güçlü devlet desteği, esnek kuralları ve yeni alanlara odaklanmasıyla, köklü Asya merkezlerinin kolayca eşleşemeyeceği bir konum yaratıyor.
Bir sonraki hedefi, bu avantajı uzun vadeli etkiye dönüştürmek. Altyapıyı, düzenlemeleri ve Şeriata uygun dijital finansı iyileştirerek Dubai, bölgesel ve küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirebilir. Aynı zamanda, piyasayı daha erişilebilir hale getirmek için düzenleyici boşlukları ve yüksek maliyetleri ele alması gerekecek.
Makaleyi değerlendirin








yorumlar
0
Yorum yazmak için giriş yapmış olmalısınız